ŞİŞMANLAMAYA AYARLI OLMA NEDENİMİZ- ALT BEYNİMİZ
Eğer genetik olarak kilo almaya programlandıysak, o zaman kötü ayarlanmışız gibi gözüküyor. Neden aşırı yemeye ve şişmanlamaya programlandık?
Her şey gelip beynimizin en eski ve en ilkel bölümüne dayanıyor, limbik beyine. Bu beynimizin ilk evrilen bölgesidir ve bir sürüngenin beynine benzer. Hayatta kalma davranışlarınızı yönetir, üzerinde bilinçli hiçbir kontrolünüzün olmadığı kimyasal tepkiler oluşturur.
İlkel beyinlerimiz tarafından kontrol edilen üz temel hayatta kalma davranışı vardır. Bunlar;
1- savaş ya da kaç tepkisi
2- beslenme davranışımız
3- üreme davranışımız
İlki savaş ya da kaç tepkisidir. Bu hayatı tehdit eden ya da tehlikeli şartlarla başa çıkmamıza olanak veren bir dizi kimyasal, fiziksel ve psikolojik tepkidir. İnsanlık tarihinin ilk zamanlarında bu tepki aç ve vahşi hayvanların saldırılarından kaçabilmemiz için geliştirilmiştir.
Aynı şey yiyecekler konusunda da geçerlidir. Savaş ya da kaç tepkisini kontrol eden beyindeki aynı bölüm beslenme davranışlarımızı da kontrol eder. Zihninizin tüm kontrolünün elinizde olduğunu düşünebilirsiniz, ancak gerçek şu ki yiyeceklerle çevrili olduğunuzda, bilinçaltı seçimleriniz üzerinde çok az kontrole sahipsiniz.
Sağlıklı bir metabolizmanın anahtarı, bu tepkilerin ne olduğunu , nasıl tetiklendiğini ve nasıl durduracağınızı öğrenmekten geçer.
Kendinizi simidin cazibesine direnir bir pozisyona sokmamalısınız. Bunu yeme isteğiniz, kilo kaybetme konusundaki iradenizi bastıracaktır. Bu bir ölüm kalım deneyimdir ve simit her zaman kazanır…
O halde kilo vermenin en önemli prensiplerinden biri kendiniz hiçbir zaman aç bırakmamaktır. Sorulması gereken çok -kalori – alıp almadığını değil -yeterli kalori- alıp almadığınızdır.
İhtiyacınız olan bedeninizi açlık haline sokmadan ne kadar yemeniz gerektiğine ilişkin bir dayanak noktasıdır.