Demir eksikliği nedir?
Demir eksikliği, vücudun yeterli miktarda demir içermediği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Vücudunuz yeterli miktarda hemoglobine sahip değilse, dokularınız ve kaslarınız yeterli oksijen almaz ve etkili bir şekilde çalışamaz. Bu anemi denen bir duruma yol açar.
Demir eksikliği, küçük çocuklarda düşük bilişsel test skorları, zayıflamış okul başarısı, kısalmış dikkat aralığı, gerilemiş kas fonksiyonu ve fiziksel aktiviteye neden olabilirken, daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde zayıflamış zihinsel becerilerle ilişkilidir. Bilişsel gelişimini olumsuz etkiler. Bağışıklık mekanizmalarına zarar verir ve hastalık oranlarının artmasına neden olur.
Kimler risk altında?
Demir eksikliği riski en fazla olanlar arasında bebekler, küçük çocuklar, kadınlar ve kronik hastalıkları olan kişiler yer alır. Dünyada sağlık sistemindeki ilerlemelere rağmen gelişmekte olan ülkelerde hamile kadınların ve 5 yaş altındaki çocukların %50’sinde demir eksikliği bulmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya nüfusunun %30’unu etkileyen demir eksikliğinin tanısının konulabilmesi için semptomların iyi tanınması ve anlaşılması gerekir. Doğru tedavi için öncelikle doğru teşhis konması büyük önem taşır. DSÖ’nün diğer bir verisi ise, demir eksikliği olan erkekler ve kadınlarda fiziksel iş verimi ve performansının %30 oranında azaldığını ortaya koymaktadır.
Hangi şikayetlere neden oluyor?
Demir eksikliği anemisi; halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, tırnak bozukluğu, huzursuz bacak sendromu gibi çok sayıda şikayete neden olabiliyor.
Son araştırmalara göre, kalp yetmezliği olan iki kişiden birinde demir eksikliği olabileceği düşünülürken, kalp yetmezliği gibi durumlarda demir eksikliğinin çok ciddi ve gerçek bir sorun olabileceği ortaya çıkıyor. Demir eksikliğinin, kronik böbrek hastalığı olan hastaların %24-85’ini ve enflamatuvar bağırsak hastalığı olan hastaların ise %13-90’ını etkilediği tahmin edilmektedir.