Besin takviyeleri zarar verir mi?

Bazı insanlar vitamin, mineral ve diğer besin takviyelerinin zarar verebileceğinden korkarlar. İşin aslı sadece birkaç vitamin ve mineralin toksik, yani vücuda verebileceği zarar dozuyla ilgili yanlış veya yetersiz bilgiden kaynaklanır.

Suyun bile fazlasını aldığınızda zarar verebilir. Ama vitamin ve mineraller en güvenli maddeler arasındadır. Çoğunun toksik seviyeleri için gereken dozlar çok yüksektir. Bugüne dek yapılan çalışmalara göre, tavsiye edilen günlük dozlar hiçbir normal yetişkinde herhangi bir zarara yol açmamıştır. Burada “normal” terimi, sürekli olarak herhangi bir ilaç kullanmayan ve herhangi bir kronik hastalığı olmayan kişiler içindir. Kronik hastalıklar için sürekli ilaç kullanımları vitamin ve mineral ihtiyacını arttırıp azaltabilir. Böyle durumlarda doktora danışmanız büyük önem taşımaktadır.

Takviyelerin etkileri: Bireyler genel sağlığı sürdürmek veya bir hastalığı önlemek için takviye almaya başladıkları zaman kendilerini daha iyi hissettiklerini belirtirler. Kendilerini daha sakin, daha enerjik hissederler ve daha az hastalığa yakalanırlar. Çoğu kez takviyeler konusunda şüpheci davrananlar da bir süre vitamin ve mineral kullandıktan sonra bir fark oluştuğunu söylerler. İnsanlar üzerinde vitamin ve minerallerin yaşam süresini uzatıp uzatmadığına dair bir çalışma yoktur ancak pre-klinik deneylerde hayvanların yaşam süresini uzattıkları bulunmuştur.
Bir çalışmada, FDA tarafından günlük tavsiye edilen vitamin-mineral dozlarının (RDA) 4 katı vitamin-mineral verilen farelerin yaşam sürelerinin RDA miktarı verilenlerden %20 daha uzun olduğu bulunmuştur. Takviyelerin pozitif etkilerini 3 veya 4 haftada görmeniz gerekir. İstisnalar şüphesiz vardır, bir örnek premenstüral sendromdur. Bu durumda takviyenin etkili olup olmadığını anlamak için 2 menstürasyon döngüsü boyunca beklemek gerekebilir. Vitamin ve mineral takviyesi değişkenlik gösteren bir süreçtir. Vücudunuzun zamanla geçirdiği değişimler vitamin ve mineral ihtiyacınızda da değişikliklere yol açar. Örneğin hastalık durumunda vitamin C ihtiyacı ya da ağır stres altında B-complex vitaminlerine olan ihtiyaç artar. Eğer düşük dozlarda istediğiniz etkiyi alabiliyorsanız doz yükseltmeye gerek yoktur.

Doğal- Sentetik vitaminler: En çok sorulan sorulardan birisi doğal vitaminler ile sentetik vitaminlerin farkıdır. Kimyasal olarak bir besinde bulunan vitamin ile laboratuarda elde edilen vitamin arasında bir fark yoktur. Ancak araştırmalar özellikle yağda çözünen doğal vitaminlerin emilimlerinin daha yüksek olduğunu ve biyolojik olarak daha aktif olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bunun yanında “doğal” etiketi taşıyan vitaminlerde sentetik herhangi bir renk ve koku verici, boya, koruyucu şeker, nişasta ve diğer dolgu maddelerinden bulunmaz.
Bu açıdan uzmanlar özellikle doğal vitaminleri tavsiye etmektedirler.

Takviyelerin saklanması: Takviyelerin son kullanma tarihine dikkat etmek iyi olur. Takviyeler serin, kuru ve ışık almayan yerlerde saklanmalıdır. Buzdolabı çok soğuk ve nemli olduğu için vitaminler için ideal saklama yerleri değildir. En iyisi oda sıcaklığında kapalı bir yerde saklamaktır.