Yazılar

Kuru üzüm , kuru kayısı , kuru incir gibi meyveler her daim mutfağımızda bulunmaktadır.  Meyveleri kurutma yöntemleri M.Ö 12000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Güneşte kurutulan meyveleri korumak için tüneller kullanılmıştır. Kuru üzüm , incir , erik gibi meyveler günümüzde de hala eski yöntemlerle kurutulmakta. Yaban mersini, kızılcık, kiraz, çilek ve mango gibi geleneksel olmayan kurutulmuş meyveler, kurutmadan önce şeker solüsyonları, meyve suyu konsantreleri veya sülfitler gibi koruyucularla infüze edilmektedir. FDA, kurutulmuş meyvelerdeki renk ve tazeliği korumak için genellikle sülfitleri güvenli olarak kabul etse de kişiler hala endişe duyabilmekte. Papaya ve ananas gibi kurutulmuş meyve olarak satılan bazı ürünler kurutulmuş meyveleri değil şekerlendirilme yöntemiyle tüketilmektedir. Pakette “kristalize” yazıyorsa, şekerleme meyvesi olur.

Teknolojik ilerlemeler, kurutulmuş meyvenin tüm besin maddelerini muhafaza etmesini sağlayarak, güneş kurumasına göre daha verimli alternatif kurutma yöntemlerine yol açtı. Doğal kurutmanın dezavantajı; sıcaklık yeterince fazla değilse, kurutma  daha uzun sürebilir. Sıcaklık çok fazla ise, meyve tüm besin maddelerini muhafaza etmeyebilir. Meyveyi ısı ile kurutma yöntemleri arasında ozmotik dehidrasyon, az enerji gerektiren, ancak daha verimli bir kurutma sağlayan kısmi dehidrasyon yöntemidir. Ve dondurarak kurutma, ki bu ısı gerektirmez, ancak daha iyi kalite ve besin alımı sağlar.

Beslenme
Kurutulmuş meyve, vitamin, mineral, lif ve fitokimyasalların değerli bir kaynağıdır. Ve en sağlıklı atıştırmalıklardandır. Çeyrek fincan veya yaklaşık 40 g, kurutulmuş meyve için en çok kullanılan standarttır. Az miktarda meyve önemli miktarda diyet lifi ve potasyum içerir. Bir çoğu aynı zamanda magnezyum, demir, kalsiyum ve fosfor içerir ve  kurutulmuş meyve genellikle orijinal taze meyvenin verdiği tüm vitaminleri ve mineralleri içerir. Ancak ısı ile C vitamini ve tiamin tahrip olur. Dondurarak kurutmada ise bu kayıp daha da azalır.Kurutulmuş meyvelerin en büyük besin faydalarından biri fenolik asitler, flavonoidler (antosiyanidinler, fl avan-3-ols, flavonlar, flavonoller ve izo floronlar), fitoöstrojenler ve karotenoidler gibi içerdikleri fitokimyasal seviyelerdir. Fenolik bileşikler, diyette fitokimyasal maddelerin en büyük yüzdesini oluşturur ve kurutulmuş meyve, taze meyve ve sebzelerde bulunan antioksidan aktivitenin çoğundan sorumlu olan bu bileşiklerin mükemmel bir kaynağıdır.

 

Sağlık üzerine etkileri

Genel olarak meyve tüketimi  kardiyovasküler hastalık (KVH), tip 2 diyabet, bazı kanserler ve obezite riskinde azalma ile ilişkilidir. Önemli vitaminler, mineraller, lif ve fitokimyasallar sağlar.  Bununla birlikte, 2009-2010 Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Araştırması verileri, ABD nüfusunun% 75’inin günlük önerilen meyve miktarından daha az tükettiğini göstermektedir. Kuru meyveler (şeker içermezler ve minimum işleme ile kurutulurlar) kuru üzümler, kuru erik, hurmalar ve incirler, tüm muadillerine benzer besin profillerine sahiptir ve bunun bir sonucu olarak da birçok faydayı bünyesinde barındırır.  Ayrıca, lif ve fitokimyasal maddeler bakımından da yüksektir, çünkü bu besinlerin her ikisi de kuru meyvelerde yoğunlaşmıştır. Kuru meyveler aynı zamanda sağlıklı bakterilerin sindirim sağlığını korumak için yakıt olarak görev yapan prebiyotikler sayesinde kolon sağlığına katkıda bulunabilir. Epidemiyolojik veriler, kurutulmuş meyve yiyenlerin, genel diyet kalitesi daha yüksek, tip 2 diyabet insidansının düşük olduğunu ve vücut ağırlığı ve bel çevresinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Kurutulmuş meyvenin yüksek polifenol içeriği antienflamatuar ve antioksidan etkisinden dolayı kansere karşı da koruyucudur.
Kurutulmuş meyvelerin besin profili ve sağlığa olan faydaları yanında sürdürülebilirliği de önemli.  Meyve son derece hızlı bozulabilen bir yiyecektir ve tüketicilere güvenli bir şekilde ulaşmak ve azami beslenme yararını gözetmek için dağıtım zinciri boyunca düşük sıcaklıklar ve hızlı taşıma gerektirir. Tazeliğini ve bütünlüğünü korumak hem masraflı hem de külfetli ve besin maddelerinin ve hatta satılabilir ürünlerin kaybedilmesine neden olmakta.  Meyve kurutulması, üreticilerin kayıplarını azaltmasına ve daha fazla kâr sağlamasına neden olmaktadır.  Hem de sezon dışı tüketiciler için tasarruf sağlıyor.

Besleyici yoğun meyveler, tatlı isteklerini tatmin edebilir ve besin değeri düşük, kan şekerinde hızlı bir artışa neden olan diğer şekerli atıştırmalıkların yerini alabilir. Danışanlara kurutulmuş meyvelerin faydaları konusunda eğitmek, ancak maksimum fayda sağlamak için şekersiz çeşitleri seçmeyi vurgulamak önemlidir.Diyetisyenler, danışanlarına tavsiyelerde bulunmak için bireyin sağlık durumunu, yaşam biçimini ve değerlerini göz önüne almalıdır.